Sayfalar

6 Mart 2018 Salı

Berlin

Berlin, görmediğimiz şehirler listesinden bir an önce silinmeliydi, biz de sonunda bu şehrin yanına minik bir tik koyabildik.






Berlin'e ne zaman gidilmeli?

Mümkünse bahar ve yaz aylarında. Çünkü Berlin Türkiye'ye göre kuzeyde yer alıyor, soğuk olmasının yanı sıra bizim orada bulunduğumuz dönemde günler çok kısaydı. Hava sabah 08.00 gibi aydınlanıp akşam saat 16:00 gibi kararmış oluyordu. Gezimiz boyunca gün ışığı en değerli şey oldu, fotoğraf çekerken ışığın önemi malumunuz :) Müze gezmek gibi kapalı alan aktivitelerini akşam saatlerine bırakırsanız zaman yeterli oluyor. 
Ben biraz da Christmas döneminde Avrupa şehirlerinin renkli ışıklı hallerini sevdiğim için bu dönemi tercih ettim. Evet soğuktu hem de çok, ama napalım hava soğuksa bizim de içliklerimiz vardı :D
Bakın bu içlik meselesini hafife almayın, en içe termal bir giysi giyip lahana usulü kat kat giyinince soğuğu hiç hissetmiyorsunuz. İçliklerimizi bir kaç yıl önce Tchibo'dan almıştık, çok da memnun kaldık. 

Berlin'de hava alanından şehre ulaşım nasıldır?

THY uçakları Berlin Tegel Hava Limanına iniyor, buradan da şehir merkezine ulaşmak oldukça kolay. Hava alanındayken Berlin Welcome Card'ını hemen alın, zaten ödediğiniz tutarı misli misli hak eden bir kart. İlk binişte kartınızı okutuyorsunuz, sonra istediğiniz gibi metrodan inin otobüse binin, oradan trene geçin gönlünüzce kullanın.:) İniş binişlerde kartı göstermeniz gerekmiyor, sadece kontrol olursa gösteriyorsunuz.
Almanya'yı başka Avrupa ülkeleriyle karıştırmamanızı, bilet almayı unuttuk ya da bilmiyorduk ayağı yaparak bu kontrollerden yırtacağınız düşünmeyin, affetmezler. Efendi efendi biletinizi alın, yoksa üzülürsünüz, kurallar konusunda çok katılar. 
Bir de bu kartı alırken size şehir haritası ve mini bir kitapçık veriyorlar. Bu kart sayesinde pek çok müzeye %20-30 indirimli girebiliyorsunuz detaylar bu minik kitapçıkta yazıyor. Bu da kartınızın bonusu, daha ne olsun.
Berlin Tegel'den ana istasyonlara (Zoologischer Garten, Alexanderplatz vs) kalkan otobüsler var. Biz Kurfurstendamm (Kudam) yakınlarındaki otelimize tek bir otobüsle 20 dakikada ulaştık.  

Berlin'de konaklama önerileri?

Biz Berlin'in en işlek alışveriş caddesinin bir arka caddesinde bulunan Hampton City West'de kaldık. Otel ya da kiralık ev seçerken Kudamm bölgesini ya da Mitte'yi tercih edebilirsiniz. Konaklayacağınız yere yakın bir metro durağı varsa zaten ulaşım çok kolay.

Berlin'de gezilecek yerler

Brandenburg Kapısı

Berlin denince ilk akla gelen yapı sanıyorum Brandenburg Kapısı. Kapının az ilerisinde Ihlamurlar Altında anlamına gelen Unter den Linden bulunuyor. Akşam ayrı, sabah ayrı güzel bir yer.  Şehirde yürürken bol bol göreceğiniz Einstein Cafe'lerin en büyüğü Unter den Linden'in hemen bitiminde yer alıyor. İlk akşam yemeğimizi tesadüf eseri burada yedik, çok da beğendik. Yemek yemeyecek olsanız da bu kafelerden birinde tatlı ve kahve molası verebilirsiniz. Harika pastaları var.

Brandenburg Gate
Unter Den Linden

Reichstag

Brandenburg Kapısının hemen arka tarafında bulunuyor. Parlamento binası olduğu için etrafında bolca koruma ve polis bulunuyor. Binanın esas olayı arka tarafındaki cam kubbe. Bu kubbenin özelliği son derece ekolojik bir yapı olması, nasıl ekolojik derseniz, güneş panellerinden elektrik üretimi yaparken bir yandan da biriken yağmur damlalarını arıtıp kullanılmasını sağlıyor. Bina ile ilgili enteresan bir bilgi de Hitler'in bu binaya hiç ayak basmamış olması. 
Binayı gezmek ücretsiz ama önceden online olarak sisteme kayıt yaptırmanız gerekiyor. Biz bir hafta öncesinden yer ayırtmamıza rağmen akşam saat 22:00'da yer bulabildik. 
Bir zamanlar her türlü ırkçılığa ev sahipliği yapan Almanya'nın bina girişinde çalışan trans güvenlik görevlisinin kimliklerimize baktıktan sonra bize gülümseyerek Türkçe olarak 'hoş geldiniz' demesi  bugünün Almanyasında diversitynin en güzel kanıtı. 
Cam kubbeye manzarayı izleye izleye çıkıp, Alman tarihi hakkında yazıları okuyup nereden nerelere gelindiğine bir kere daha şaşırıp, iyi ki geldik diyerek binadan çıktık.


Reichstag
Reichstag


Alexanderplatz

Berlin'in en ünlü meydanlarından biri. Ünlü Televizyon kulesi de burada bulunuyor. Özellikle gitmeseniz bile bu meydana yolunuz muhtemelen düşecektir. 
Meydanda çok büyük bir Promod mağazası var, Türkiye'de bulunmayan bir mağaza zinciri olduğu için içeri girip üç-beş parça bir şey aldım, euro fiyatlar TL ye çevirseniz bile çok uygun. 7€ ya kazak aldım, 3€ ya Arya'ya pijama takımı aldım falan ama çok büyük bir mağaza insanın içine gerçekten fenalık geliyor. İçeride çok duramadım, çıktım.

Alexanderplatz


Holocaustt Memorial 

Brandenburg Kapısına ve Reichstag'a 7-8 dklık yürüme mesafesinde bulunuyor. Yahudi soykırımında hayatını kaybetmiş insanların anısına yapılmış bir anıt. Tam şehrin merkezinde, insanın gözüne gözüne sokulacak bir yerde öylece duruyor. 
Anıt, açık havada bulunduğu için günün her saatinde gezilebilir.

Holocaustt Memorial


East Side Gallery (Berliner Mauer)

Berlin Duvarı 1961 yılında Doğu Almanya'dan Batı Almanya'ya kaçışları önleme amacıyla inşa edilmiş. Şehrin ortasına 46 km uzunluğunda bir duvar örülünce, aynı duvar insanların hayatlarını da tam ortadan ikiye bölmüş. Aileler bölünmüş, hayatlar değişmiş. Çeşitli kaynaklarda farklı sayılar var ama 130 kadar kişi duvarı aşmaya çalışırken hayatını kaybetmiş. Utanç duvarı olarak anılan bu duvar 1989 yılında yıkılmaya başlanmış ve yıkım 1992 yılında tamamlanmış.
Duvarın yıkılmadan bırakılan 1,3'km lik kısmı üzerinde yapılmış grafitiler Dünya'nın en uzun açık hava galerisi olma özelliği taşıyor. Duvar, şehrin doğu yakasında nehir boyunca uzanıyor. Buraya U Bahn ile ulaşabilirsiniz, inmeniz gereken durak Schlesisches Tor.

East Side Gallery

East Side Gallery

East Side Gallery


Checkpoint Charlie 

Checkpoint Charlie soğuk savaş döneminde Doğu Berlin ve Batı Berlin arasındaki 3 geçiş noktasından biri olarak kullanılıyormuş. Sembolik olarak bugün hala bu noktada iki asker bekliyor, ücret karşılığında turistlerle fotoğraf çektiriyorlar.

Checkpoint Charlie'nin çok yakınında Nazi Almanyasını fotoğraflarla detaylı bir şekilde anlatan Topography of Terror müzesi var. Müze, saat 10.00-20.00 arasında açık ve giriş ücretsiz. Checkpoint Charlie'ye gelmişken, müzeyi de gezin derim ben.

Topography of Terror



Berliner Dom (Berlin Katedrali) 

Berlin Katedrali müze adasında bulunuyor. Müze ziyaretleri yapacağınız gün katedrali de gezebilirsiniz. Kulenin en üst noktasına tırmanırsanız güzel bir manzarayla da karşılaşabilirsiniz. Berlin düz bir şehir. Bu yüzden de şehri kuş bakışı görebileceğiniz noktalar çok sınırlı. Arya'nın da yanımızda olmamasından faydalanarak biz katedrale çıktık ve bol bol fotoğraf çektik. 
Ücret 7€. Yukarı tırmanırken katedralin yapım aşamalarını anlatan maketleri ve çizimleri sergiledikleri mini bir müze yer alıyor. 


Berliner Dom






Müze Adası, DDR Museum 

DDR Museum, müze adasında gezdiğimiz tek müzeydi. Çok farklı bir müze deneyimi çünkü bu müzede her şeye dokunup inceleyebiliyorsunuz.
Savaş döneminde Sovyet etkisindeki Almanyayı merak ediyorsanız doğru yerdesiniz. Dönemin evlerini, kreşlerini, kullanılan günlük eşyaları görüp dokunabilir, istediğiniz gibi inceleyebilirsiniz. 
Örneğin Doğu Almanya'da o dönemde yapılan meslekleri, aldıkları ücretleri ve bu ücretlerle nasıl bir hayat yaşayabildiklerini anlatan bilgiler yer alıyor. 
Okurken şaşırtan ve aklımda kalan bilgilerden biri: Kreşlerde bir tuvalet saati olması, tüm çocukların aynı anda lazımlıklara oturtulması ve tümünün işi bitmeden hiç birinin lazımlıktan kalkamaması. Bunu sosyalleşmenin ve birlikte hareket etmenin bir basamağı olarak görmeleri bana enteresan geldi, bilmem siz okuyunca ne düşündünüz :)


Yıkık Kilise – Kaiser Wilhelm Gedachtniskirche

Almanya'da şu an gezilebilen yapıların pek çoğu İkinci Dünya Savaşında neredeyse tamamen yıkılmış ve savaş sonrası aslına uygun şekilde restore edilmiş yapılar. Yıkık kilise de bunlardan biri fakat restorasyonu özellikle tamamlanmamış.
Bizim gittiğimiz dönemde kilisenin önündeki alanda Christmas ruhunu sonuna kadar yaşatan dev bir çam ağacı, ne yana baksanız soğuk havayı unutturup içinizi sımsıcak yapan hediyelikler satan dükkanlar, köşe başında dilediğiniz gibi karnınızı doyurabileceğiniz tuzlusundan tatlısına çeşit çeşit
yiyecek satıcıları, tabii ki bira, tabii ki sıcak çikolata...
Mini bir lunapark, ışıklar ışıklar...
Burası Berlin'de en sevdiğim yerlerden biri oldu, küçükken gördüğüm kartpostallar gibi bir yer...
Burası otelimize çok yakın olduğundan her gün burada dolaştık, doya doya gezdik :)






Potsdamer Platz

Sokak sanatçılarının performanslarını sergiledikleri güzel bir meydan olduğu söyleniyordu, evet meydan güzeldi ama tadilatta olduğu için büyük iş makinelerinden başka bir şey göremedik maalesef.


Tier Garten

Şehrin orta yerinde yem yeşil... İnsanın içini açıyor, ruhunu temizliyor.
Berlin hayvanat bahçesi de bu bahçede bulunuyor. Biz hayvanat bahçesini gezmedik, Arya yanımızda olsaydı eminim 1 günümüzü buraya ayırırdık.
Tier Garten'e giderseniz ve mevsim kışsa mutlaka Cafe am Neuen See'ye gidin ve sıcak çikolata için. Bana teşekkür edeceksiniz :) Atmosfer harikaydı ve içtiğim en güzel sıcak çikolataydı...

Tier Garten

Tier Garten

Tier Garten

Cafe am Neuen See

Berlin'de ne yenir? ne içilir?

Hava soğuk da olsa içilecek en güzel şey bira. Çok güzel bira evleri var: ailelere uygun, ferah mekanlar. Kendi biralarını üretiyorlar, çeşitleri tadabileceğiniz bira tadım setleri var. Mesela gittiğimiz bir bira evinde bebek bakım odası bile vardı, aileye uygun derken ne demek istediğimi daha net anlatabildim sanıyorum :)  Bir sürü de bebekli ve çocuklu aile vardı. (Ufak ve alakasız bir not olacak ama İngiltere'de çocukların aileleriyle bile olsa publara girişleri yasak)




Berlin'de bol bol rastlayacağınız curry wurstlerden de deneyebilirsiniz. Berlin'e özel domuz sosisli sandviç. Daha çok biranın yanında tüketiyorlar.

Yediğimiz tüm hamburgerler güzeldi, ne de olsa Almanya hamburgerin ana vatanı.

Berlin'de bir kafe zinciri var. Einstein Cafe. Özellikle gitmeseniz bile mutlaka gözünüze çarpacaktır. Çok güzel tatlıları var, hiç düşünmeden birine dalın ve tatlınızı ısmarlayın. En büyük şubesi Unter den Linden yakınlarında. Biz ilk akşam yemeğimizi orada yedik, Berlin'de yediğimiz yemeklerin içinde en iyisiydi.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder