Sayfalar

11 Haziran 2014 Çarşamba

Cunda Kaçamağı


İlk tatil yerimiz olan Cunda Adasının bizim için anlamı büyük. Aradan yıllar geçtikten sonra aynı sokaklarda dolaşmak, aynı yerlerde yemek yemek, deniz kenarında yürümek çok keyifli oldu. Son gidişimizde Ziya Bey Konağında kaldık, ne tesadüftür ki aynı tarihte çok yakın iki arkadaşımız da aynı otele rezervasyon yaptırmış, birlikte zaman geçirdik, çok hoş bir tesadüf oldu :)
Ziya Bey konağı pek çok pansiyon ve butik otel gibi Cunda'nın merkezinde bahçesi olan güzel bir taş bina. İşletmeciliği fena değil ama bizim beklentimizi tam karşıladığını söyleyemem, bir önceki gelişimizde kaldığımız Ayışığı Pansiyonun hem kahvaltıları hem de misafirperverliğine kıyasla Ziya Bey sınıfta kaldı diyebilirim. Sanıyorum bahçede otururken ikram diye getirdikleri çay ve kahveleri ücrete yansıtmaları da bu yorumumda etkili oldu.

Ziya Bey Konağı

Ziya Bey Konağı

Ziya Bey Konağı

Kabul etmeliyim ki Cunda'da yapılan tatil daha çok yeme, içme üzerine bir tatil oluyor, özetle rejim yapıyorsanız tatil için başka bir yer seçin, Cunda'ya giderseniz sakızlı kurabiye ve sakızlı dondurmanın tadına bakmadan dönmeyin :)

Karadeniz Pastahanesi
Sakızlı Kurabiye
Mevsim nedeniyle denize girmek için erken olduğunu düşündüğümüzden gündüz saatlerinde oturup bol bol lak lak edecek zamanımız oldu. Karadeniz Pastahanesinin hemen yanındaki Vino, tam da bu ihtiyacımızı karşılayacak bir yerdi :)



Vino

Vino
Eğer kalabalık bir grup olarak tatil yapıyorsanız, mutlaka bir akşam Moshos'a rezervasyon yaptırın. Rezervasyon için acele etmek gerekiyor, Cunda küçük bir yer olduğu için çok fazla eğlence mekanı bulunmuyor, bu sebeple de masa bulmakta zorlanabiliyorsunuz. Moshos Taverna'da hem Cunda mezelerinin tadına varabilir, hem de Türkçe/Rumca şarkılarla tabak kırıp, dans edebilirsiniz. Biz kızlarla baya kurtlarımızı döktük :)

Moshos Taverna

Cunda'da 2 gece kaldıktan sonra, tüm alışveriş işlerini ve en güzel yerde kahve içme keyfini son güne bıraktık.
Gelelim Cunda'dan ne alınır sorusunun cevabına. Pek çok tatil beldesinde olduğu gibi cevap aynı. İncik, boncuk. Cundanın içinde küçük tezgahlardan oluşan ufak çaplı bir ıvır, zıvır pazarı bulunuyor. Fiyatlar İstanbul'a kıyasla uygun. Takıların yanı sıra ev için çok güzel süs eşyaları da satıyorlar, dayanamayıp mutlaka bir şeyler alıyorsunuz.

Cunda 
Cunda

Bu kadar yeme içme odaklı bir tatilden sonra dönüş yolunda yine yenilecek bir şeyler almadan edemedik. Cundanın içinde pek çok Mandıranın satış mağazası bulunuyor, biz de bol bol peynir aldık. Özellikle Sepet Peynirini tavsiye ediyorum, bir de Cunda'ya özel kızartılan otlu bir peynirleri var (kekikli), her ikisinden de küçük de olsa bir parça alın, biz büyük parçalar halinde almamıza rağmen eve dönünce keşke daha çok alsaydık dedik :)



Dönüş yoluna çıkmadan önce Cundanın en güzel yerinde; Taş Kahve'de birer Türk Kahvesi içerken bir sonraki gelişimizin ne zaman olacağını düşünerek, Cunda'ya son bir bakış atıp, vedalaştık.

Taş Kahve
Taş Kahve

Bir sonraki Postta, Cunda'da fotoğraflarla görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder