Sayfalar

15 Ekim 2015 Perşembe

Bebeğimi Beklerken 1



20'li haftaların sonlarına yaklaştığım şu günlerde, artık ben de hamilelikle ve bebekle ilgili yazılarıma başlayabilirim, sanırım geç bile kaldım :) 
Bu süre zarfında hiç mi yazmadım? Tabi ki yazdım. Ama kızıma özel, ilerde okuyabilmesi için minik bir deftere yazıyorum. 
Hamilelik enteresan bir süreç ve herkesin süreci farklı işliyor, herkesinki kendine özel ve herkesten öğrenilecek şeyler var. Belki benim yaşadıklarım da birilerine faydalı olabilir diyerek, önemli gördüğüm bazı şeyleri yazmaya karar verdim. Bir süre bloğum hamilelik ve sonrasında da bebek bloğu olacak gibi duruyor, konunun dışında olanlar için oldukça sıkıcı olduğunu kabul etmem gerek, şimdiden beni affedin :)



Hamile olduğumu ilk öğrendiğimde, doktorumun da tavsiyesiyle miniğimizin kalp atışlarını duymadan bu durumu kimseyle paylaşmadık. Maalesef pek çok yanıltıcı durum olabiliyor, dış gebelik, boş gebelik vs gibi. Tüm bu nedenlerden dolayı, haberi vermek için emin olmayı bekledik ve 7. haftada ailelerimizle mutlu haberi paylaştık. İlk torun haberini alan anne-babalarımız tabiki çok çok mutlu oldular, daha sonra bu güzel haberi dostlarla, arkadaşlarla paylaşma zamanı geldi, yine sevinmeler mutlu olmalar. Mutluluk paylaştıkça artan bir duygu gerçekten.

Çok detaya girmeyeceğim. Zorlu ve bulantılı geçen ilk 3 ayın sonunda, hamileliğim çok şükür ki normal seyrinde ilerliyor. Hamilelik boyunca doktorun da yönlendirmesi ile pek çok test yapılıyor. 2li test, gerekirse 3lü test, AFP testi, detaylı ultrason gibi testler var. Bu testlerin öncesinde ve sonrasında hep bir heyecan hep bir korku oluyor ister istemez. Testlerin pek çoğunu artık atlattık ve tabi ki kontrollerimiz devam ediyor. Ben olabildiğince normal hayatıma devam etmeye çalışıyorum.

Miniğimin hareketlerini hissetmeye başladığım günden beri daha huzurluyum. Sanıyorum 17. ya da 18. haftaydı. Önce emin olamadım. İçimde minik bir balık geziyor hissiyatı ve yok ya gazdır düşünceleri arasında gidip gelirken, miniğim kendini iyice belli etmeye başladı.
Onun kıpırtıları iyi olduğuna işaret ve bana huzur veriyor. Gerçi artık kıpırtı sözcüğü hafif kalabilir, kendisi baya dürtmeye, itelemeye başladı :)

Cinsiyet ve isim konusuna gelince, beni tanıyan arkadaşlarım bilir ben hep kız bebek hayal ediyordum ama hamile kaldıktan sonra cinsiyet en önemsiz konu haline geliyor. Bu konu üzerinde pek durmadık, hiç yorum yapmadık. Pek çok anne baba gibi tek derdimiz bebeğimizin iyi olması, sağlıklı ve mutlu bir bebek olması. 16. haftada cinsiyet öğreniliyor, sonra da isim derdine düşülüyor. Kızımız olursa ismi hazırdı, babası ismi Arya olsun istiyordu. Erkekse bir isim düşünürüz diyorduk, düşünmemize gerek kalmadı, Aryamız yolda :)

Şu günlerde evimizde ve hayatımızda Arya'mıza alan açmaya çalışıyoruz.
Eve iki kişi öyle bir yayılmışız ki bu hiç kolay olmuyor :) Hayatımıza gelince, biliyorum hiç bir şey eskisi gibi olmayacak ama biz bebeğimizi çok istedik. O da tam zamanında geldi. 
Hazır olan, dileyen herkesin bebeğine bir an evvel kavuşması dileğiyle...



























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder