Sayfalar

12 Kasım 2013 Salı

Budapeşte

Budapeşte hava limanına indiğimiz andan itibaren hissettiğim şuydu: Budapeşte tam bir Avrupa şehri. Tuna Nehri kenarına kurulmuş bu güzel şehirde görebileceğiniz mimari yapıları pek çok Avrupa şehrinde görmeniz mümkün değil.
Şehrin ortasından geçen Tuna Nehri üzerine pek çok köprü inşa edilmiş, içlerinden en ünlüsü ve bence en güzeli olan Chain Bridge (Zincirli Köprü) üzerinden hem arabayla hem de yaya olarak geçmek mümkün. Zincirli köprünün akşam ışıklandırılmış hali, sabahki halinden daha çok etkiledi beni. Akşam tekneyle yapmış olduğumuz gezide aşağıdaki kareyi yakaladım. Fırsatınız olursa Budapeşte'ye gitmişken akşam yapılan tekne turlarından birine mutlaka katılın.

Zincirli Köprü - Budapeşte 

Budapeştenin en ünlü meydanlarından biri olan Kahramanlar Meydanı da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Meydan, Macarların kahraman olarak gördükleri atalarının heykelleri ile dolu.
Kahramanlar Meydanı
Bir diğer önemli yapı da Tuna Nehri kenarında hemen göze çarpan Parlamento Binası. Parlamento binasının ana malzemesi zamanla kararan kireç taşı olduğundan bu binayı beyaz tutabilmek için etrafında sürekli iskele dolaşıyor. Devasa parlamento binası hem gece, hem de gündüz öyle güzel ki...

Parlamento Binası-Budapeşte
Parlamento Binası-Budapeşte

Matthias Kilisesi
Avrupaya gidildiğinde kilise gezmek adettendir :) Matthias Kilisesi'nin çatısında kullanılan malzemenin adını hatırlamıyorum ama rehberimizin dediğine göre yağmurdan etkilenmeyen, bu canlı renklerini hiç kaybetmeyen bir malzemeymiş.

Puslu bir günden kuş bakışı Budapeşte
Budapeşteye kadar gitmişken, üzerine şarkılar yazılmış Estergon Kalesine de çıktık. Kalenin içerisinde bulunan Estergon Katedralinden bir kaç görüntü:



Budapeşte sokaklarında ben :)




Her şeyin toprak kaplarda servis edildiği, Ortaçağ konseptli bir restoranda yemek yedik. Toprak kaptan şarap içip, toprak güveçten çorba içtik. Restoranda tüm misafirlere önlük ve taç veriyorlar, dediklerine göre krallar bile yemek yerken üzerlerine dökebilirmiş :) Restoranda yemekler oldukça lezzetliydi lezzetin yanı sıra restoran çok otantikti, çok eğlendik :)




Biz gittiğimizde hava çok soğuktu ve dolaşırken üşüyüp sürekli ısınabileceğimiz bir yerler aradık. Şans eseri girdiğimiz yüksek tavanlı bir pastanenin hem tatlılarından hem de atmosferinden çok memnun kaldık. Yediğimiz pastanın ismi Grandma's cake'ti :)




Budapeşte, genelde Prag,Viyana,Budapeşte 3lemesi yapılarak geziliyor. Biz sadece Budapeşte için 4 gün ayırdık, fazla fazla yetti. Gezilmesi görülmesi gereken yerleri gördükten sonra sokaklarda rastgele dolaştık, en sevdiğim gezi şekli budur şahsen :)
Budapeşte'ye minimum 3 gün ayırın, fazlasını ayırırsanız da planlamadan caddelerde dolaşabileceğiniz zamanınız olur, çok da güzel olur :)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder