Sayfalar

27 Kasım 2013 Çarşamba

Heybeliada


İstanbul'dan uzaklaşmak pek kolay olmuyor. Ne yöne doğru gitsen; git git hala İstanbul :)
Yollarda çok yorulmadan, şehirden uzaklaşabileceğimiz bi seçenek olarak geçtiğimiz hafta sonu Heybeliada'ya gittik. Adaya ulaşım çok kolay, Bostancı vapur iskelesinden motora bindiğinizde adaya varış 45dk sürüyor.

Heybeliada


Adada konaklanacak çok fazla yer yok; Kuleli Köşk ve Perili Köşk seçeneklerinden, Kuleli Köşk mevsim sebebiyle kapalı olduğundan tercihimiz Perili Köşk oldu.
Perili Köşk tam anlamıyla kafası rahat bir işletme. Cumartesi akşam saat 21.00 itibariyle canlı müzik başlıyor ve 01:00'e kadar devam ediyor. Çalışanlar akşamdan kaldıkları için pazar günü kahvaltıyı saat 10:30'da hazır edebiliyorlar. Vermiş olduğum bu örnekten de anlaşılacağı gibi otelin hizmet amaçlı bir işletme olmadığını, otel sahiplerinin baya takılmak için kendilerine bir mekan arayışı sonucunda, canlı müzik de yaparız kanka, şahane olur diyerek burayı açtıklarını düşünüyorum :)
Tüm bunlar bir yana otelin manzarası oldukça güzel, odaları da sevimli.

Dokunsan yıkılacak gibi duran eski dresuar ve ondan da eski radyo.
Perili köşk-Heybeliada

Heybeliada, Büyükadadan sonra en büyük ada olmasına rağmen, her yere yürüyerek gitmek mümkün.
Tabi faytonla dolaşmak da bir seçenek ama biz yürüyerek dolaştık. Adanın ağaçlı ve bakımlı olan kısmına giriş ücretli; kişi başı 4 TL. Bu bölgede piknik alanları ve plajlar mevcut.

Heybeliada- Fayton

Heybeliada

Adada çok sayıda kedi var, ada sakinleri kedilerine iyi bakmışlar, hemen hemen tüm kediler besili :)
Bizim fotoğrafın da kıyısından, kenarından girmişler :)





Bana uzun süre poz veren martı

Heybeliada

Heybeliada


Heybeliada
Havanın da güzel olması sebebiyle, ada turumuz çok keyifliydi. Adalar, hem yakın, hem de mesafeli bir seçenek :) Kar kış olmadan bir hafta sonunuzu adalarda geçirebilirsiniz, konaklamak da şart değil, günübirlik bir tur da son derece yeterli olacaktır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder